Mar
21
2015
GÜNLÜKTEN…
Author: nturediHayatı yorumlama biçimleri üzerine açılmıştı konu bir gün. İç sesimizin bize neler fısıldadığını, hayatınsa neler alıp götürdüğünü tartışıyorduk.
Ben hep savunduğum fikrin arkasındaydım.
Dizginlenmemiş bir coşku. Bu coşkuyu yitirmemek ve bu coşku ile yaşamanın önemi.Bu gün ve şu an.Amaçlarımıza odaklanmak..Gerçekten yapmak istediğiniz şeyi bulun ve sadece ona odaklanın.Bu bazı insanlara bunca problemin orta yerinde buna nasıl odaklanayım düşüncesini getiriyordu.
Yanlış olanda işte tam da bu aslında. Odaklandığımız konu yapmayı gerçekten istediğimiz şeyse, etrafınızda her şey, o işle meşgulken siz, zaman durmuşcasına silinir.O an mutlusunuzdur, içinizdeki coşku hayatınızın diğer yönlerini de etkilemeye başlar siz farkında olmadan. Zincirleme bir reaksiyon gibi, içinizdeki ışık, etrafınıza yayılmaya başlar.
Ben böyle düşünüyorum.İçimizdeki coşkunun ahengini bozarsak,her şey yıkılır.
Coşku,bence hayatı anlamak için içinizden taşan duygulara yön verirken, İnsana,doğaya, tüm evrene..saygılı olmayı, ayrıntılarda gizli güzellikleri görebilmeyi, kaçırdığınız fırsatları yakalamayı ve pek çok şeyi size sunar.
Doğuda bir felsefe vardır..Şans hazırlanmış zihinlerin yanındadır diye.
Zihnimizi buna hazırlamalıyız.Geliştirmeli,kendimizi sevmeli ve içimizdeki coşkuyu asla yitirmemeliyiz.
Evren bize istediğimizi sunacaktır. Er yada geç..