Archive for May, 2013

GÜNLÜKTEN…

Author: nturedi
Hayatın içinden geçip giderken her gün, bir kez daha, durup geri gitmelerle, düşünürsünüz anlık olayları,sözleri sarf edilen, kelimeleri yazılan. Bir sonraki karede,gözünüzün önüne, işte tam bugündü,dediğiniz bir olayın tekerrürü gelir, kalakalırsınız. Yok ya olamaz gibi düşünceler sarar beyninizi. Sonra bir el sıkıyormuşcasına, kuşkular kıvrılır tenhalarda,beyninizin odacıklarından birinde. Kapatırsınız odanın kapısını sıkıca. Kuşkuları yok etmek için adeta.
Sonra diğer odalarda neler olduğunu bildiğinizden, hızla uzaklaşırsınız beyninizin koridorundan. Atarsınız kendinizi dışarıya.Sıcak bir yaz güneşi, yada ılık bir bahar akşamı, veyahut dondurucu bir soğuk kış gecesi.Tıpkı yüreğiniz gibi.
Kendinizi dinlemekten, düşünmekten bunalıp, her şeyi oluruna bırakmanın gerekliliğini fark ederek derin bir nefes alırsınız. Bu derin nefes, derin bir iç çekiştir aslında. Soluğumuz da bile kendimizi kandırdığımızı fark edemeyiz ne yazık ki.
Bıraksak ucunu dünyanın, eteğinden çekiştirmesek…
Bıraksak düş kurmayı,
Bıraksak, beklemeyi, umut etmeyi…
Kimbilir hayat bizi bırakır mı tüm bunları yaparsak…
Hayatın içinden geçip giderken, düşünün,ama hep düşünün, geride bıraktığınız tüm olayları…Acıtsa da…

NESRİN TÜREDİ…GÜNLÜKTEN…
23 MAYIS 2013 23.59

GÜNLÜKTEN…

Author: nturedi
O denli uzak ki her şey. Günlerdir bıkmaksızın düşünüyorum. Hayatın içinden geçip giden onca şey,size değmeden giderken, bilmediğiniz yerlerde, tanımadığınız insanlar, bilmediğiniz hayatlarını yaşarken, bildiğiniz, tanıdığınız, özlediğiniz insanlarda kendi çevrelerinde, kendi hayatlarını yaşarken…Siz bunları ve kendi yaşamınızı sorgularken, geçmişinizden bugününüze…Bende geri gitmelerle zihnimde, canlı tutmaya çalıştığım onca özlemi, bazen bir kuş misali bıraksam uçsa diyerek, sıkıca tuttuğumu görüyorum avuçlarımda. Sonra belirsizce iç çekiyorum kendime kızarak. Canınızı yakan kareler vardır gördüğünüz, yada sözler işittiğiniz.Sizi acıtan..
Geçmişten geleceğe uzanan bir yol gibi. Ya da her an bitiverecek bir hikayenin kahramanıymışsınız gibi.Korkularınız izin vermez gerçeklerle yüzleşmenize. Hayalleri tercih edersiniz mutlu olmak adına. Ama bilirsiniz ki kendinizi kandırmaktasınızdır aslında…
Bilmediğiniz hayatlarda neler oluyor diye düşünürsünüz sonra.
Atalarım gibi, kıl çadırlarda yaşasaydım, at binip bozkırlarda dolaşsaydım.Ruhum bu özgür düşüncelerle dolu olsaydı, farklı mı olurdum.Bilmiyorum ama daha az acı çekerdim belki. Uzun uzun düşünmezdim belki. Hayatın içinden geçip giderken ben, yorgunum. Takılıp kalıyorum bir yerlerde düşünürken…Kopamıyorum.
NESRİN TÜREDİ…GÜNLÜKTEN…23 MART 2013 22.16

GÜNLÜKTEN…

Author: nturedi
Bazen kaçmak istersiniz her şeyden. Önce kendinizden, beyninizde dolaşan düşüncelerden ve hayallerinizden. Özellikle de kurduğunuz boş hayallerden. Kaçarsanız kurtulurmusunuz bilmem, belki de daha da karmaşıklaşır her şey. Belkide oluruna bırakmalısınızdır. Hani klasik bir laf var, akışa bırak. Neyi nasıl bırakacaksak. Bilmem, anlamam ben. Oluyorsa oluyordur, olmuyorsa olmuyordur. Zaman geçtikçe insanların size bakışlarının boyutlarını çözemez hale gelirsiniz. Karmaşıktır her şey. Beyninizin koridorlarındaki gibi..Yüreğinizin dehlizleri gibi…Aynaya baktığınız da bu ben miyim, bunları düşünen, yapan ben miyim der gibi. Tanımazsınız hani kendinizi bazı davranışlarınızdan ötürü, onun gibi..İçiniz acımaktadır ve içinize atmaktasınızdır yine her şeyi sessizce. İsteseniz de kaçamazsınız kendinizden…

NESRİN TÜREDİ…GÜNLÜKTEN…
24 MART 2013 00.30

GÜNLÜKTEN…

Author: nturedi
Şimdilerde, yazmak ve çizmek,düşünce boyutlarımdaki dalgaların canımı acıtmasını azaltıyor bir nebze…Herkesin farklı bir kaçış tarzı vardır illaki düşüncelerinden. Sonrasında, uyumaya çalışırken, aniden uyanıp gecenin bir vakti, sünger çektiğiniz her şey canlanıverir yine. Anlık tezahürlerin kalıcılığı daha kötü oluyor o an. Kalkıp oturuyor, kuşku içinde odalarda dolaşıyorsunuz belki tedirgin. Yaz gecelerinde balkona çıkardım sıklıkla. Çiçeklerin kuytusunda, görünmez bir köşede oturup gökyüzünü izlerdim sessizce. İyi gelirdi daralan yüreğime. O akşamlarda annem salonda otururdu. Üşürsün derdi seslenir. Ne çok özlüyorum o akşamları. Terkedilmiş gibi bomboş duvarlarda, hayalini ararken koltuğunda, içim acıdı yine…Sanırım yazmamalıyım bu kez. Zira yazdıkça canım yanıyor …
Derdinizi anlatamadığınız anlar vardır sevdiklerinize. Siz dinlersiniz ama sıra size gelince dinlemezler. O an, belli etmezsiniz, çabalarsınız önce sonra bırakırsınız. Sanırım artık çabalamaktan vazgeçmeliyim.Susmalıyım…

NESRİN TÜREDİ…GÜNLÜKTEN…
24 MART 2013 00.59

GÜNLÜKTEN…

Author: nturedi

Hayat, bazen içinden çıkılmaz bir hal alır, o noktada bırakırsınız, kendinizi, her şeyi…Umutlar saçma gelir…
NESRİN TÜREDİ…GÜNLÜKTEN…
1 NİSAN 2013 00.44

GÜNLÜKTEN…

Author: nturedi
Bazı zamanlar vardır, bir kısır döngü gibi tekrarlanır bazı olaylar. Kimi sizden kaynaklıdır, kimi çevrenizden. Hatalarınız vardır bildiğiniz,ama anlatamadığınız. Özlemleriniz vardır,bastırdığınız, söyleyemediğiniz. Beklersiniz boş, boş, anlatamadıklarınızın anlaşılacağını düşünerek. Saçmadır bu bekleyiş. İtiraf etmeseniz de. Hoş etseniz de bir şey değişmez. Kalıplar vardır belli çerçevelerde giden. Rutin olaylar. Siz rutini sevmeyen bir yürek taşıyorsanız, birde sabırsızsanız…İmkansızları zorlamaktasınızdır. Baskın ruhunuzu dizginlemeniz gerekmektedir.Olası riskler, sizi tümden yok etmektedir zira.Ya yok olmayı göze alacaksınız,yada tümden yok olarak sizden bekleneni yapacaksınız. Sanırım ikinci seçenek,tercih etmek zorunda bırakılacağınız izlenimi vermektedir bazı olaylarda.Gözlemleriniz ve iç sesiniz sizi yönetecektir, emin olun…hayat böyle garip bir şey işte. Ummadığınız anda, başınıza geliveren şoklar,sizi kılıktan kılığa sokabilir, ruhunuzu yani…Beyninize iz bırakmıştır çoktan, okuduğunuz bir cümle yada gördüğünüz bir kare…

NESRİN TÜREDİ…GÜNLÜKTEN…24 NİSAN 2013 02.24

GÜNLÜKTEN…

Author: nturedi
Tren garında,yahut tramvay, metro duraklarında beklerken, dalıp gittiniz mi hiç…
Bugün Metro istasyonunda beklerken, insanların kalabalığına takılıp gittim uzun düşlere. Eski filmler geçti gözümün önünden,tren garlarındaki uğurlama yada,kavuşma sahneleri.Sonra gözüm takıldı havalimanına gitmek için bekleyenlere, bavulları ile. Düşündüm, kimbilir belki sevdiklerinin yanına gidiyorlardı, belkide hiç mutlu olamayacakları bir yere, mecburen gidiyorlardı. Kimbilir belki bir hastaydı yollarını bekleyen, yada yeni bir umuda yelken açıyorlardı. Her neyse sebepleri, kimi bir duvar gibi sessiz, kimi dalgın, kimi yorgun, kimi heyecanlı bakışlardaydı. Birden içim burkuldu. Beklediklerimi düşündüm. Hayallerle yoğrulan düşlerde, belki hiç olmayacak şeyleri beklemenin saflığıydı metronun yaklaşan sesiyle bozulan…Oturduğum yerden kalkıp, kendime çeki düzen verdim.Aslında düzeltmem gerekenler, kafamın içindeydi ama,onları düzeltmek sanırım elimde de değildi. bir yabancı gibi, düşüncelerime sırtımı dönüp giderken, ağırlığının beni ezdiğinin farkındaydım. metronun kapanan kapısı ve hareketiyle, her şey o istasyonda kaldı. kaçmak gibi bir şeydi bu, kendi gerçeğinden…

NESRİN TÜREDİ…GÜNLÜKTEN…4 MAYIS 2013 00.56