Archive for November, 2012

GÜNLÜKTEN…

Author: nturedi

Bugün eve dönerken uzun zamandır gökyüzüne bakmadığımı fark ettim.O denli meşguldüm ki, ayakkabılarımın çıkardığı sesleri,yoğun gürültülerden ayrıştırıp dinleyerek adımlarımı saymakla. Etrafımı gözlemlemekte beni yoruyordu bazen. Kalabalık

baş döndürücü oluyordu kimi anlarda işte. Ruhunuz dingin olmalıydı ki, gözleriniz takılsın kimi karelere. Boş vermiş bir halde yürürken iç hesaplaşmalarıma, birden gözüm takıldı ona. Gökyüzünde tüm haşmetiyle duruyordu işte yine. AY…Pırıl pırıl DOLUNAY. Nasıl güzel ve gizemliydi. Geçen bir iki yıl öncesinde sıkı bir arkadaştık.Her gece balkonda oturup dakikalarca onu izlediğim anları hatırladım. Onu izlerken düşündüklerim, sonra oturup kaleme vurduğum dipsiz anlar…O ve ben pek çok anlarda benzeşiyorduk. Bulutların arasına saklandığında bende saklanmak istiyordum bir şeylerden. Sonra tüm haşmetiyle sıyrılırken kendini saran karanlıklardan,tıpkı bende doğuyordum küllerimden yeniden. Ne kadar beni anlatıyordu orada tek başına ihtişamla süzülürken. Korkusuz cengaverler gibi. Yine kendimle özdeşleştiriyordum o anları. Yıkılmadım , yılmadım derken sessizce. Hayatın en uç noktalarında, kimilerine çok zor gelen anları sakin ve korkusuz savuştururken, bana kalan zaferi tekrar tekrar düşünmek ve elbetteki , sonunda gururlanmak haklı sebeplerle…Beni yine yeniden hayata bağlıyordu. İşte bu gece onunla yine karşılaşmam beni tarifsiz duyguların içine atmıştı birden. Rahatlamıştım. Eski bir dostu görüp dertleşmişim gibi , sakin ve huzurlu evimin yolunu tuttum. Size de iyi gelecektir eminim , mutlaka başınızı kaldırıp, gökyüzünde onu izlerken, derin bir nefes alıp düşünün…
NESRİN TÜREDİ…GÜNLÜKTEN…1 EKİM 2012 23.44

GÜNLÜKTEN…

Author: nturedi
Babamı özledim, hemde çok…
Babamın av dönüşlerini beklediğim günlere gittim az evvel. Hafta sonları kurucularından olduğu Fatih Avcılar Kulübündeki arkadaşlarıyla, bazen 1, bazen 2 minibüs genelde Bolu, yada Trakya tarafına avlanmaya giderdi babam. Annem kızardı çoğu

nlukla, haklıydı. Bizlerle yalnız kalırdı. Babamın hazırlıklarını ilgiyle izlerdim. Fişeklerini ölçekleriyle saçma ve barut doldurarak ağızlarını bir makine yardımıyla kapaması, kırma el yapımı Belçika çiftesini özenle yağlamasını, fişekliğine tek tek dizişini fişeklerini…Domuz avı için özel kurşun olur derdi.onlar ayrıydı.
Gece yarısı evin önüne gelen minibüse kadar gider,içindeki av köpeklerini görmek isterdim..genelde 2 gün sürerdi dönmeleri avdan. Heyecan içinde pencerede beklerdim. Gittikleri gibi yine gece dönerlerdi.Ben karşılardım bir tek babamı.Getirdiği ölü kuşlara pek bir üzülür,boyunlarındaki kementleri çözerek tek tek bir bezin üzerine yatırırdım sanki canlılarmış gibi. Bazen yaralı olanlar olurdu. Babamın yardımıyla tedavi eder, evde bulunan kafeste beslerdim.
Çocukluğum ne denli üzülsem de, av hayvanlarıyla geçti. babamla hep tartışırdım. O da bana her seferinde onlar avlanılmak için yaratılmış derdi. İkna olmazdım. Tuhaftır ki,babamı kaybettikten sonra Kulüpte onun adını yaşatmak için avcı oldum.Teskereli. Ama asla hiç bir kurşun sıkmadım hayvanlara…sadece babamın anısıydı bana kalan…
NESRİN TÜREDİ…GÜNLÜKTEN…9 EKİM 2012 23.40

GÜNLÜKTEN…

Author: nturedi

Bazen çok şey düşünürsünüz. Düşündüklerinizi tekrar düşündüğünüzde, bazı şeyler için gereksiz, bazıları için gerekli dersiniz. Sonra tekrar düşünürsünüz sil baştan aynı şeyleri. Bu kez de, gerekli olanların gereksiz,gereksiz olanlarında ger

ekli olduğunu fark edip, hüzünlenirsiniz. Sanki boşa kürek çeker gibi. Bırakmak istersiniz kendinizi akıntıya…Ama olmaz…Bu kısır döngüde kendinizle hesaplaşmaya çalışırken, kaçırdıklarınızın sadece umutlarınız olduğunu fark edersiniz birden… Ne tarafa gideceğinizi bilemeden öylece kalakalırsınız bir başına ve çaresiz…yapacak bir şey yok, sus dediğinizde kendinize yeni bir ışık yanar bir yerlerden. Görmezsiniz…Zira beklediğiniz çok farklı bir şeydir ve beklediğinize değecektir demektesinizdir mütemadiyen…Avunur gidersiniz…
NESRİN TÜREDİ…GÜNLÜKTEN…4 KASIM 2012 00.48

GÜNLÜKTEN…

Author: nturedi
Hayatı sorgulamak nedir ki…Önce içimizdeki kimdir, onu keşfetmeliyiz. Sorgulamaya,dürüstçe içimizdekinden başlamalıyız. Aynadaki suretimize dikkatlice bakmalıyız. Kimdir orada yansıyan. Tanıyormuyuz. Geçmişten geleceğe uzanan yelpazenin hangi kanadından dürüstçe söylüyoruz içimizdekini. Durup dinlediğimizde iç sesimizi, bize fısıldadıklarının hangisi canımızı acıtıyor,hangisi mutlu ediyor.Ayırdına varabiliyorsak bu seslerin , eminim doğru yoldayız. Bütün mesele kendimizi tanıyabilmekten geçiyor sanırım…
Dürüstçe…
NESRİN TÜREDİ…GÜNLÜKTEN…6 KASIM 2012 22.14