Oct
4
2012
GÜNLÜKTEN…
Author: nturediYazlık sinemaları,şimdilerde konuştuğum gençlere anlattığımda, önce boş bakışlarla, sonra da ilginç gelmişcesine dinliyorlar.Yaz mevsimi geldiğinde, Cumartesi akşamları , ailece gittiğimiz ( Bir arada olmanın,o anlarda ne kadar kıymetli olduğunun ayırdına varamasak da ) sinemada, heyecanla izlediğimiz filmler ile müthiş güzel günlerdi.Bilhassa Akasya sinemasını çok severdim. Fındıkzade’ de idi. Şimdilerde yerinde Akasya koleji var artık. Duvar dipleri boyunca sıra sıra Akasya ağaçları tahta sıraları kucaklardı yukarıdan aşağıya. Etraftaki apartmanların tüm balkonları dolu olurdu genelde film başladığında. Ne şanslılar diye gıpta ederdim o evlerde oturanlara. Bedava ve sürekli film izlemek güzel olmalıydı . Çocuk aklı işte. Şimdi olsa asla istemem. Zira çok yüksek bir ses düzeni vardı, açık hava olduğu için. o evlerde konuşmak bile zorlaşırdı muhtemelen. Yanımızda götürdüğümüz minderleri yerleştirip tahta sandalyelere otururduk. Gecenin ilerleyen saatlerinde hava serinleyeceği için , mutlaka yazlık birer hırka alınırdı.Film arasında gazoz alınırdı. Ateş gibi Çamlıca diye gazoz satan adamın gazozu da cidden sıcak olurdu. Ama yinede,filmin temposuna kapılıp yenilen çekirdeklerden sonra çok iyi gelirdi. Bu bir gerçek…Genellikle Western filmler gelirdi. John Wayne, Clint Eastwood, Jack Palance,Giuliano Gemma, Lee van Cleef, Charles Bronson,William Holden…Arada müzikaller,Frank Sinatra, Rita Hayworth, Sophia Loren…Doris Day…Sinema çıkışı ise tam bir fotoğraflık karedir aklımda. Bütün bir sokak dolusu insanın taşkınlık yapmadan evlerine dağılışı. şimdilerde mümkün değil. İnsanlar son derece birbirlerine saygılıydı. Eve gelişimizde, kulağımda filmden sesler, yatağıma yattığımda hoş bir yorgunluk kaplardı beni. ..serin yaz gecesinde üşümek mi, tahta sandalyelerde her ne kadar minder de olsa, kıpırdamadan oturmak mı, yoksa farkında olmadığımız mutluluğun rehavetimiydi bu yorgunluk. …Her ne sebepten olsa da,güzel bir yorgunluktu…Özlenen,buruk bir tebessümle düşünülen…Anılar…