GÜNLÜKTEN…

Author: nturedi

Hayatı yorumlama biçimleri üzerine açılmıştı konu bir gün. İç sesimizin bize neler fısıldadığını, hayatınsa neler alıp götürdüğünü tartışıyorduk.
Ben hep savunduğum fikrin arkasındaydım.
Dizginlenmemiş bir coşku. Bu coşkuyu yitirmemek ve bu coşku ile yaşamanın önemi.Bu gün ve şu an.Amaçlarımıza odaklanmak..Gerçekten yapmak istediğiniz şeyi bulun ve sadece ona odaklanın.Bu bazı insanlara bunca problemin orta yerinde buna nasıl odaklanayım düşüncesini getiriyordu.
Yanlış olanda işte tam da bu aslında. Odaklandığımız konu yapmayı gerçekten istediğimiz şeyse, etrafınızda her şey, o işle meşgulken siz, zaman durmuşcasına silinir.O an mutlusunuzdur, içinizdeki coşku hayatınızın diğer yönlerini de etkilemeye başlar siz farkında olmadan. Zincirleme bir reaksiyon gibi, içinizdeki ışık, etrafınıza yayılmaya başlar.
Ben böyle düşünüyorum.İçimizdeki coşkunun ahengini bozarsak,her şey yıkılır.
Coşku,bence hayatı anlamak için içinizden taşan duygulara yön verirken, İnsana,doğaya, tüm evrene..saygılı olmayı, ayrıntılarda gizli güzellikleri görebilmeyi, kaçırdığınız fırsatları yakalamayı ve pek çok şeyi size sunar.
Doğuda bir felsefe vardır..Şans hazırlanmış zihinlerin yanındadır diye.
Zihnimizi buna hazırlamalıyız.Geliştirmeli,kendimizi sevmeli ve içimizdeki coşkuyu asla yitirmemeliyiz.
Evren bize istediğimizi sunacaktır. Er yada geç..

NESRİN TÜREDİ…GÜNLÜKTEN…
14 MART 2015 23.201897659_10206337889425242_5140010410212263468_n

GÜNLÜKTEN…

Author: nturedi

HAYAT BAZEN UFACIK BİR TEBESSÜMÜN UCUNDA GÜLÜMSER SİZE…

Bu gülümseyişler kısa sürse de umutların yeşermesi için yeterlidir belkide.
Bazen içinizden geçen tüm düşünceleri anlatmak, kurtulmak istediğiniz anda aniden susuverişleriniz…
Ne yapacağınızı bilemediğiniz anlar vardır..çaresizlikten, önemsenmemekten, yahut çözümsüz kalmış tüm sorularınızın üstesinden gelemediğiniz anların kasveti…
İkilemler arasında bocaladığınız da iç sesinizin size fısıldadığı bilgece sözler ve içinizdeki inanç.
Bir aracın penceresinden yola baktığınız bir anı hatırlayın.Akıp giden yollar, kavisli,dik, dar, geniş…Türlü türlü yol…
İşte hayata dair tüm düşüncelerinizde yolların tıkandığı anlar gibi…
Bir başkasının hükmünü kendi yaşamınızda hükümsüz kılmanın gerekliliğini hissettiğinizde, tüm bu yolları düşünüp silkelenmelisiniz derim ben…
Kimi anlarda yaşamın ve tüm yaşanmışlıkların bir bedeli olduğunu fark ettiğimiz de, yüreğimizin en kuytu yerinde, kendi kendimizi sarmalarken usulca, susup hayatın bize göz kırptığı o ufacık tebessüm anına dönebilmeliyiz yeniden…
Yeniden başlamalıyız her şeye. Yepyeni umutlarla,sadece kendimize inanarak…
Bedeller ödemeden, sadece kendimiz için..
Karar verdiğinizde, çıkmakta olduğunuz yol, artık sizin yolunuzdur ve kimsenin sizi döndürmesine izin vermeden ilerlemelisiniz…
Dudağınızın kenarına gelip oturuveren tebessümle birlikte.Hayat sadece bir adım önünüzdedir artık.

NESRİN TÜREDİ…GÜNLÜKTEN…
8 NİSAN 2015 23.4711113600_10206527525046014_7509780353061958471_n

GÜNLÜKTEN…

Author: nturedi

YAĞAN YAĞMURU KAPALI BİR MEKANDAN İZLEMİŞSİNİZDİR İLLAKİ HEPİNİZ…

Şiddetle yağan, şiddetini giderek arttıran bir yağmuru pencereden izlerken, hele bir de hava soğuksa, içerinin sıcaklığı ile buğulanan camlara dikkatle bakın.İçerideki buğu ve dışarıda camları döven yağmur damlalarının camdan aşağı hızla akışları.
Muhteşem görüntüler çıkmaktadır ortaya.Lakin çok çabuk kaybolan bu siluetlere bakarken,aynı hızla düşünmeye çalışırsınız.
Neler düşünmez ki insan.
Yağmur sularının izler açtığı camdan dışarının bulanık görüntüsünde, hareket eden insanları, araçları görürsünüz.Gerçeklere değer gözlerinizin ucu.
Hayatı ve gerçeklerini sorgularken bulursunuz kendinizi.Belki de kendinizi sorgulamak istemektesinizdir aslında o an.Yağmur damlalarının saf güzellikleri gibi basit ve kolay olsa keşke dersiniz.Bir anda yitip gidivermek duygusu gelir oturur içinize.Tıpkı damlalar gibi, iz bırakmadan usulca.Camın önünden çekilip, sevdiğiniz bir şeye yönelme duygusu ile bakınırsınız etrafınıza.
O an içinizdeki ses, o kadar kararsızdır ki.ne dese, ne demese gibi.
Aniden dönüp bir kez daha pencereye baktığınızda,yağmur dinmiş, ama izlerini sizde bırakmıştır.Tıpkı hayatlarımız gibi..yaşanmış, bitmiş, ama iz bırakmış olaylar gibi.
Susarsınız bir kez daha,kendiliğinizden, hiç başlamadan konuşmaya.Zira anlaşılmamak daha beter bir duygudur konuşup anlatmaktan.
Susarsınız, yağmurun bitişi gibi,damlalara kapılarak.

NESRİN TÜREDİ…GÜNLÜKTEN…
10 NİSAN 2015 23.4511150962_10206542726146032_5558961811807368669_n

GÜNLÜKTEN…

Author: nturedi

Bazen sustuğunuz da,kendi iç sesinizi dinlemeye başlarsınız. Ama bazı anlarda da iç sesinizi dahi duymak istemezsiniz, suskunluğun çok ötesinde. Zira iç sesiniz hala güzel olacak derken her şey için, siz defalarca betimlediğiniz olasılıkların ihtimal dışı olduğunu bildiğinizden, kulağınızı tıkarsınız iyice…İç sesinize elbette.Oysa kulaklarınızda çınlamasını istediğiniz sesler çok uzaklardadır. Aynı gökyüzünü paylaştığınızı düşündüğünüzde, sesler daha bir dokunur kulaklarınıza.Cıvıldaşan kuşların sesi bile değmez kulağınıza…
Suskun yürürsünüz, suskun durursunuz, suskun bakarsınız, susmanın bu derece zor olduğunu yaşarken öğrenirsiniz. Hiç susmayan bir yüreğin, susturulması, kurşuna dizilmek gibi bir şeydir oysa…
Sustuğunuzu düşünenler bilmezler içinizden daha da coşarak taştığınızı.
Varsın öyle bilsinler, mutlu olsunlar dersiniz suskunluğunuzun üstüne düşünürlerken, yahut da hiç fark etmezlerken…
Susun, susabildiğinizce, bunun adına sabır dese de kimileri, bence bastırılmaktır, yok edilmek istenircesine.

NESRİN TÜREDİ…GÜNLÜKTEN…
5 TEMMUZ 2013 01.4110523568_10205890809168515_4813130254802468729_n

GÜNLÜKTEN…

Author: nturedi

Bazen kimsenin hayal edemediği şeyleri hayal edip yapabilen insanlar vardır…

Bu cümleyi, THE IMİTATİON GAME filminin bir sahnesinde, alt yazıda okuduğumda çok etkilendim. Aslında tam cümle bu değildi..O an, sinemada not etme imkanım olmadı..Daha doğrusu sonra pişman oldum not etmediğime.
Bazı cümleler, bazı kelimeler vardır ki, yaşarken kimsenin fark etmediği ayrıntılarda gizlidir…
Hayal etmenin ötesine geçebilenlerse…O taraftan bu tarafa bakarken, bu taraftan o tarafa bakıp göremeyenlerin, hislerine de tercüman olurlar…
Hisseden ama , ifade edemeyen, gören ama ne gördüğünün tanımını yapamayan…
Başkalarının hayal bile edemediği şeyleri düşünebilmek..olağanüstü bir güç..
muhteşem bir içsel yansıma…Kişinin içindeki hazinenin kristaller gibi evrene düşmesi misali..
Bu film,Alan Turing’in muhteşem beynini nasıl kullandığını gösterirken, ayrıntıları ve kimsenin hayal edemediği şeyleri nasıl hayal edip yapabildiğini, nasıl hummalı bir çalışma ve yılmayan azimden geçtiğini anlatırken, sizi sınırsız bir hayranlığa sürüklüyordu…
Boş insanların, boş yürekleri vardır.Issız,çorak…Yüreğinizin ışığı, beyninizin sinyallerine yol göstermeli…boşluğa düşmeden bu ışıkla birlikte yürürken, eminim birer Alan Turing olamasak ta, kendi hayallerimizi yansıtabiliriz evrene.
Ve inanın, ürettiğiniz her dakika,size benliğinize inanılmaz iyi gelecektir..
Bazı zamanlarda anlaşılamamak olsa da ucunda…
Boş verin sonucu..Siz daima Sizi Siz yapan özelliklerinizi bulun ve hayallerinizle besleyin…
Buna değecektir…

NESRİN TÜREDİ…GÜNLÜKTEN…
10 MART 2015 00.2211043032_10206297202888104_7065835943526358038_n

GÜNLÜKTEN…

Author: nturedi

Hayatı yorumlama biçimleri üzerine açılmıştı konu bir gün. İç sesimizin bize neler fısıldadığını, hayatınsa neler alıp götürdüğünü tartışıyorduk.
Ben hep savunduğum fikrin arkasındaydım.
Dizginlenmemiş bir coşku. Bu coşkuyu yitirmemek ve bu coşku ile yaşamanın önemi.Bu gün ve şu an.Amaçlarımıza odaklanmak..Gerçekten yapmak istediğiniz şeyi bulun ve sadece ona odaklanın.Bu bazı insanlara bunca problemin orta yerinde buna nasıl odaklanayım düşüncesini getiriyordu.
Yanlış olanda işte tam da bu aslında. Odaklandığımız konu yapmayı gerçekten istediğimiz şeyse, etrafınızda her şey, o işle meşgulken siz, zaman durmuşcasına silinir.O an mutlusunuzdur, içinizdeki coşku hayatınızın diğer yönlerini de etkilemeye başlar siz farkında olmadan. Zincirleme bir reaksiyon gibi, içinizdeki ışık, etrafınıza yayılmaya başlar.
Ben böyle düşünüyorum.İçimizdeki coşkunun ahengini bozarsak,her şey yıkılır.
Coşku,bence hayatı anlamak için içinizden taşan duygulara yön verirken, İnsana,doğaya, tüm evrene..saygılı olmayı, ayrıntılarda gizli güzellikleri görebilmeyi, kaçırdığınız fırsatları yakalamayı ve pek çok şeyi size sunar.
Doğuda bir felsefe vardır..Şans hazırlanmış zihinlerin yanındadır diye.
Zihnimizi buna hazırlamalıyız.Geliştirmeli,kendimizi sevmeli ve içimizdeki coşkuyu asla yitirmemeliyiz.
Evren bize istediğimizi sunacaktır. Er yada geç..

NESRİN TÜREDİ…GÜNLÜKTEN…
14 MART 2015 23.201897659_10206337889425242_5140010410212263468_n

GÜNLÜKTEN…

Author: nturedi

10989034_10206101395913052_4983148859891443182_nHerkesin kendine ait bir bahçesi vardır.Düşsel boyutlarda elbet.Düşündüğünüzde derinlemesine, bu bahçenin sadece sizin bakımınızla ne denli verimli olabileceğini fark edersiniz.Bahçenizin bir köşesinde bir sarnıç düşünün…düşlerinizin tümünün içinde saklı olduğunu bilemezsiniz çekip çıkarabileceğiniz.
Yaşam potansiyellerimizi engelleyen düşünsel, fiziksel ve ahlaki çemberlerle doludur çevremiz.
Hayatımızın her evresinde, türlü engele rağmen, daim içimizde bize yol gösteren bir ışık,bir ses, bir umut ve tüm evreni içinde bulabileceğiniz bir inanç vardır derinlerde.
Ve illaki bahçemiz..Kendinizi dinlemeye başladığınızda iç sesiniz eşliğinde, durup bahçenizin en kuytu köşesine çekilirsiniz.Oradan izlersiniz dünyayı.Nasıl görmek istiyorsanız o biçime, renge ,sese dönüşür bahçeniz.Sarnıçtan çektikleriniz, içinde belki de hiç ummadıklarınızı taşımaktadır hayatınıza…
Bardağı taşırarak doldurursunuz belki çayınızı.İşte tam da bunun gibi…
Hayatı anlamaya çalışırken, nasıl ki dolu bir bardağa daha fazla çay koyamıyorsanız, içinizi de boşaltmanız,düşüncelerinizi sil baştan yapmanız gerekmektedir belki…
Yer açtığınızda içinize yeni bir şeyler için, bakışınız çok farklı olmaya başlayacaktır hayata.
Bir bilgenin soluksuz nefesini hissedersiniz. Bahçenizi güzelleştirmeye önce kendinizden, içinizden, yüreğinizden geçen yollardan geçilerek gidildiğinin farkına varırsınız…
NESRİN TÜREDİ…GÜNLÜKTEN…
11 ŞUBAT 2015 23.17

GÜNLÜKTEN…

Author: nturedi

Bir yolu yürürken, attığınız adımların sizi nereye götürdüğünü bilmiyorsanız, ya kafanız çok karışıktır, fark etmeden yürümektesinizdir, yahut kafanızdaki karışıklıktan kurtulmak için yürümektesinizdir…
Her iki durumda da, yol bittiğinde, dönmek üzere geriye yola koyulduğunuzda, ya içinizdeki kasveti bir nebze atmışsınızdır, yahut aynı yükü sırtlamış dönmektesinizdir muhtemelen.
Yürüyün bence…yürümenin garip gizemi, içinizdekilere eşlik ederken, yürüdüğünüzü fark ettiğiniz an, muhtemelen kendinizi bir vitrinde izler bulacaksınız…
Sonra kırık ve buruk bir iç çekişle gülümseyeceksiniz kendinize, kendinizle barışmaya zorlayarak…
Kalan adımlarınızı atarken, bir başına ama dimdik olduğunuzu göreceksiniz, pervasız ve korkusuz…
Kim bilir, içimizdeki korkuları yenmenin gizli bir kapısına varmaktadır adımlarımız…

NESRİN TÜREDİ…GÜNLÜKTEN…
21.04.2014 01.01

1622119_10203773448795829_1030608041128240798_n

GÜNLÜKTEN…

Author: nturedi

10361055_10203945416414912_4732107193215226623_nDüşüncelerimizdeki paradokslar, kimi zaman bizi alıp çok başka kimliklere oturtur, yahut ta gördüklerimizi görmek istediklerimize dönüştürür. Garip çelişkiler silsilesi arasında, düşüncelerimizi adeta bir örümceğin sağa sola ağ atması gibi, kimi zaman düzenli kimi zaman karmakarışık hale getirebiliriz.
İşte tamda bu anda, kimliğimizin alt koridorlarında, kimseye söyleyemediklerimizi ansızın dillendirerek hedefimizdeki kişiye yöneliriz.Genellikle de bunu yaptığımız kişi, aslında bizim için en değerli kişidir. Bunun farkında olmak, paradokslarımızı engellemez çoğunlukla da. Karşımızdaki insanın canını acıtırız istemeden..daraltırız bilmeden…Ayırdına vardığımızda her şeyin, sanki büyülü bir dünyadan sıyrılmışcasına, yahutta aralanan sis perdesinin ardından bakıyormuşcasına, pişmanlıklarla sarılı buluruz yüreğimizi.
Susmak isteriz lakin içimizdekileri söylemek istemenin dürtüsü peşimizi bırakmaz.
Söylediğimizde de muhtemelen yine yanlış anlaşılırız…
Kendimize tekrarlarız mütemadiyen…
Düşüncelerimizi hizaya sokup, ideal olan hale getirmek isterken, deli yüreğimiz bir yerlerde isyan etmektedir sessizce.
İstenilen modele uymak, ruhunuzu prangaya vurmak gibi bir şey olsa da, istenilen ölçüye sadık olmaya çalışırsınız yine sessizce.
Tüm bunların temelinde ise sizin yüreğinizin gerçeği yatmaktadır.Sadece sizin bildiğiniz,
Bir türlü anlatamadığınız gerçeğiniz…

NESRİN TÜREDİ…GÜNLÜKTEN…
12 MAYIS 2014 23.29

GÜNLÜKTEN…

Author: nturedi

İnanmak isterseniz inanırsınız..Her neyse inanmak istediğiniz. Yüreğinizin en masum haliyle. Zira inanmışsınızdır, doğruluğuna, güvenirsiniz koşulsuz.
İnandığınızı düşünüp, sizi kandırmak isteyenlerse, bilirler ki aslında kandırdıkları kendileridir.
Siz susarsınız, beklersiniz sabırla…Gün gelip de, tahmininizin ötesinde bir şeylerle karşılaştığınızda, işte tam bu nokta da sadece kendinize kızabilirsiniz…Saflığınıza…Gülünesi halinize…
Kim bilir belkide tam tersidir. Masumane inanmışlığınızı size ödül olarak sunarlar..
Beklemek her şeye değer desek de, bir yerlerde tıkanmaktadır hayat…
Yormaktadır sizi..Boş ver dedirtecek boyuta getirmektedir usulca.
Siz direnirsiniz yine, kendi doğrularınıza sarılarak…

NESRİN TÜREDİ…GÜNLÜKTEN…
7 EYLÜL 2013 14.34